Sektörü Daha İleriye Taşıyacağız
İmran Okumuş

Sektörümüz son yıllarda inanılmaz bir mesafe kat etti. Ancak bazı sorunlar, potansiyelimizi ortaya koymamızı engelliyor. Önümüzdeki engeller kaldırıldığı takdirde, sektörümüz büyüyecek ve itibarı artacaktır.

Önümüzde çözülmesi gereken sorunların bazılarını  sizlerle paylaşmak istiyorum.

  • Otogaz satışı da tıpkı motorin ve benzin gibi akaryakıt istasyonlarının ana faaliyet alanlarının ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle 1.1.2005 tarihinden önce faaliyette bulunan akaryakıt istasyonları için, otogaz satışı müktesep bir hak olarak görülmeli ve hak sahiplerine bir an önce hakları iade edilmeli.
  • Yaptığımız yatırıma, aldığımız risklere karşın, oldukça düşük kar marjlarıyla çalışıyoruz. Sağlıklı bir ticaret yapabilmemiz için, kar marjlarımız daha makul bir seviyeye çıkarılmalı ve diğer sektörlerde olduğu gibi, serbest ticaret hakları sektörümüze de tanınmalı.
  • Dağıtıcı ve bayilerin kar payları her yıl enflasyon oranında artırılmalı.
  • Yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanma yükümlülüğünü destekliyoruz. Ancak bayiye ilave bir maliyet oluşmasını istemiyoruz. O nedenle mevcut yazarkasaların, sisteme entegrasyonunu sağlanmalı, elle plaka girişi yasaklanmalı. 
  • AB mevzuatına uyum gereği istasyonlardaki benzin buharının geri kazanımına yönelik sistem kurulması öngörüyor. Ancak bu tüm akaryakıt sektörüne inanılmaz boyutta bir maliyet yüklüyor. Bayilere getirilen bu yükümlülük, en az 10 yıl ertelenmeli.
  • Sektörümüzle ilgili düzenlemeler yapılırken, sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerdeki istasyon satışları göz önünde bulundurulmamalı, taşradaki istasyon sahiplerinin, ekonomik durumları da düşünülmeli.
  • Akaryakıtın gemi ya da rafineri çıkışından, nihai tüketiciye kadar olan tüm süreçleri, uçtan uça takip edilmeli. Bunun için, mevcut otomasyon sisteminde gerekli güncellemeler yapılmalı. Sıvı yakıt konulan her tanka, mutlaka otomasyon sistemi kurulmalı.
  • Yazarkasa, pompa, dispenserin otomasyona entegrasyonu tam olarak sağlanmalı ve bu sisteme kesinlikle elle müdahale yapılmamalı. Yarım otomasyon sisteminden, full otomasyona geçilmeli.
  • Otomasyon verileri EPDK’nın yanı sıra, Maliye Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına da anlık olarak iletilmeli ve takip edilmelidir.
  • Diğer birçok sektörde olduğu gibi, sektörümüzde de kredi kartını kullanan komisyonu ödemeli. Ancak bu yönde bir düzenleme yapılamıyorsa, en azından nakit ödeme yapan tüketici ile kredi kartı ile alışveriş yapan arasında farklı fiyat uygulanmalı. Bu sayede, nakit ödeme yapan vatandaşlarımıza avantaj sağlanırken, bayinin üzerindeki komisyon yükü kredi kartı ile alışveriş yapan tüketiciye yansıtılmalı. Bizlerin velinimeti olan tüketicilerin de hakları, bu şekilde korunmalı. Bunun hem tüketici hem de bayi açısından adil bir uygulama olacağını düşünüyoruz.
  • Pandemi dağıtım şirketlerine verdiğimiz satış taahhütleri için de mücbir sebep sayılmalı. Bu dönemde dağıtıcılar, satış taahhüdü nedeniyle bayilere bir yaptırım uygulamamalı, çözüm yollarını bulmalı.
  • İstasyonlardaki vardiya saatleri birçok sektörde olduğu gibi, çalışanların da rızası alınarak 12 saate çıkarılmalı.
  • İşten ayrılan personelimizin geçmişe dönük dava açma süresinin 5 yıla düşürülmesi olumlu. Ancak bu süre daha makul seviyelere çekilmeli.
  • Ülkemizde istasyon enflasyonu var. O nedenle kilometre tahdidi ile kesinlikle oynanmamalı. Belediyeler bu alanı, bir rant kapısı haline getirmekten vazgeçmeli. Özellikle taşradaki bayilerimiz düşük satış rakamları nedeniyle ticari hayatlarını sürdüremezken, yeni istasyonlar açarak onların mağduriyeti daha da arttırılmamalı. Bu konudaki somut önerimiz ise, yeni istasyonların açılması planlanırken tıpkı noterlik ve eczacılıkta olduğu gibi nüfusa oranla bir düzenleme yapılmasıdır.
  • İşyeri açma ve çalışma ruhsatları ikiye ayrılmalı. İşyeri açma ruhsatı mülke verilmeli, işletici için ise işyeri çalışma ruhsatı düzenlenmeli.
  • Yangın yönetmeliğindeki asgari emniyet mesafeleri, TSE’nin ilgili standartlarındaki mesafelere uygun hale getirilmeli.
  • Akaryakıt istasyonlarındaki kanopi altı dışındaki atıl alanlar, ekonomiyi kazandırılmalı. Milli servetin heba edilmemesi, akaryakıt satışı dışında farklı ticari alanların kazandırılması ve yeni istihdam alanlarının yaratılması için imar kanununda değişiklik yapılmalı.
  • Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ölçü ve ayarla ilgili yetkilerini TSE’ye devretmesinden sonra yaşanan sorunlar giderilmeli. Örneğin, vatandaşlarımıza ücretsiz olarak kamu hizmeti şeklinde sunulan hava ve su saatleri seri numarası yok diye mühürlenmemeli. Vatandaşın mağduriyetine yol açan bu tür uygulamalara son verilmeli.
  • Belediyeler, yer altındaki tanklar için emlak vergisi almamalı.
  • Yılın 365 günü açık olan istasyonlardan ulusal bayram çalışma ruhsatı harcı alınmamalı.
  • Reklam vergisi reklam panosunda hangi şirketin ismi ve unvanı yazıyorsa, bayiden değil, o unvan sahibinden alınmalı.